Bir başka arkadaşımız da Hz.Abbas’ı bizlere misal getirdi. Arkadaşımız şöyle diyordu:
"Bildiğiniz gibi Hz.Abbas Mekke’de ve Mekke’liler arasındaydı ve orada olup bitenleri Rasulullah’a yazardı. Bunun gibi biz de ümmetin menfaati için sisteme giriyor çaktırmadan yapacağımızı yapmaya çalışıyoruz."Bu tür savunmalar her ne kadar islami motiflerle süslense de genelde islami olmayanların öne sürdükleri bahanelerdir. Maalesef iki ayet okuyanı allame-i cihan zanneden insanımız işine de gelirse elindeki kozları maalesef yerli yersiz kullanmaya çalışıyor "Ya tutarsa" gibi Nasreddin Hocanın gülünç tavrı ile...
Evet Hz.Abbas bir nevi casus idi. Ama o bunu kendi insiyatifi ile değil bilakis müminlerin o anki liderinin müsaadesi ve denetimi altında yapıyordu. Elbette bir imam tayini sonucu onun emriyle bir ve ya gerektiğince bir çok kişi bu işi eda edecektir. Nitekim "Harb hileden ibarettir." Ama yediden yetmişe tüm müslümanları bu mesleğe çekenlere ne demeli? Topyekun ajanlık nerede görülmüş. Evet ihtiyaç kadarını anladık. Tüm beyin tabaka ve lider kadrosuyla ajanlık olmaz ki...
Hem ümmetin lideri böyle kıvrımlı bir görüntüden uzak olmalı ve cahil avama en güzel şekilde örnek olması gerekir.Particilerin kendi ictihadlarıyla öne sürdükleri imamları yani genel başkanları da ajanlık yapıyorsa çok geçmez bir nesil sonra yani bu günki gibi bütün müslümanlar, bütün ümmet birer küfür ideolojisi olmasına rağmen demokrasi ve laiklik havarisi kesilir.Allah bizleri Muhammed ümmetini afv etsin olayları lutfen çarpıtmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İslâm ahlakına uygun yorumlar yapınız.Ahlaksızca yapılan yorumlar silinir.Emeğinize yazık olur.