بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ
Darbeler ve Referandum 6 Ağustos 2010 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Darbeler ve Referandum 6 Ağustos 2010 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Kasım 2010 Cuma

Darbeler ve Referandum 6 Ağustos 2010

2010 referandumu: 'Evet', 'Hayır' ve 'Boykot' cepheleri ne demişti?

Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan referandum kampanyası kapsamında 29 Ağustos 2010'da Ankara'da konuşuyor.Telif hakkıGETTY
Image captionDönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan referandum kampanyası kapsamında 29 Ağustos 2010'da Ankara'da konuşuyor.
Türkiye'nin tarihinde referandum sandığı bugüne kadar altı kez kuruldu. İlk olarak 1961 Anayasası, ardından da 1982 Anayasası halkoyuna sunuldu. 1987 yılında, dönemin yasaklı siyasetçilerinin politik hayata dönüp dönmemeleri halka soruldu. 1988'de, yerel seçimlerin bir yıl erkene alınıp alınmaması konusunda referanduma gidildi. 2007'de sandık, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi başta olmak üzere bazı anayasa değişiklikleri için kuruldu. 2010'da ise kapsamlı bir anayasa değişikliği referandumu yapıldı. Bu yazı dizisinde, Türkiye'nin bugüne kadarki en önemli referandumları olan 1961, 1982 ve 2010 referandumlarının tarihini aktarıyoruz.
Türkiye'nin altıncı halkoylaması olan 12 Eylül 2010 referandumu, siyasi olarak gerilimli ve hassas bir süreçte yapıldı.
2007 yılında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin dolmasının ardından yeni cumhurbaşkanının kim olacağı gündeme geldi.
Bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerindeki Cumhuriyet mitinglerine milyonlarca kişi katıldı.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) aday gösterdiği Dışişleri Bakanı Abdullah Gül TBMM'de 357 oy alınca, ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

SAMSUN İKK: ANAYASA REFERANDUMU DAYATMASINA HAYIR!..

20.08.2010
TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kurulu, 6 Ağustos 2010 tarihinde Anayasa referandumuna ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
ANAYASA REFERANDUMU DAYATMASINA HAYIR!..
AKP‘nin bugün ‘değişim‘ dediği ‘yeniden yapılanmanın‘ miladı 12 Eylül darbesidirO zaman da ‘huzur ve mutluluk‘ adına toplumu zor yoluyla ‘değiştirmeye‘ giriştiler. Özünde 24 Ocak kararlarında ifade edilen piyasacılıkla, gerici akımların güçlendirilmesi olan bu ‘değişimin‘, gelinen noktada AKP iktidarı ile temsil edilen bir piyasacı ve gerici diktatörlüğe doğru geliştiğini görüyoruz.
Emekçilerin ve ezilenlerin yeni bir anayasa ihtiyacı vardır. Yıllardır 12 Eylül faşist darbesinin ürünü olan anayasaya karşı mücadele yürütüyoruz. Ama şimdi kalkıp kimse bize "12 Eylül anayasası ile hesaplaşmanın yolu olarak onun devamından başka bir şey olmayan AKP anayasasına evet" demeyi göstermesin.
Ülkemiz, yukarıdan aşağıya bürokratik dönüşümler, aşağıdan yukarıya cemaat-tarikat ağlarıyla kuşatılmaktadır. Siyasi iktidar, her geçen gün anti demokratik öğeleri biraz daha kökleştirmektedir. Bu kapsamda son yıllarda siyasal gündemlerin önemli bir başlığı, yapılmak istenen anayasa değişiklikleri olmuştur. Süreç içerisinde anayasada birçok değişiklik yapılmıştır. Ancak bu değişiklikler de 12 Eylül hukukunun ve karanlılığının ülkemiz üzerinden kalkmasına olanak sağlamamıştır. Yapılacak değişiklikler de 12 Eylül Anayasasının gerici faşist niteliğini değiştirmeyecektir.
Anayasa değişiklikleri AKP iktidarının mutlaklaştırılması, kamu varlıkları ve ülke kaynaklarının pazarlanması ve satışının önündeki hukuki engellerin kaldırılmasını amaçlamaktadır. Öncelikli olarak biz, "12 Eylül Anayasasına hayır" derken; tuzağa düşmeksizin "Siyasal iktidarın çıkar ve hedefleri doğrultusunda hazırlanan anayasa değişikliklerine de vatandaşın güvencesi olan yargı erkinin siyasal iktidarların hegemonyası altına alınması talebine de hayır" diyoruz.
Ülkemizde darbe-demokrasi ikilemi yaratılarak neo-liberal değişim sürecinin üstü örtülmektedir. Sistemin yeni düzene uyum sağlayamayan eski kalıntılarının tasfiye operasyonu, derin devlete, darbecilere karşı demokrasi zaferi gibi gösterilmektedir. Oysa darbecilikle mücadele 12 Eylül sistemi ile mücadeledir. Gericileşme, neo-liberal politikalar, küresel kapitalizmin güç merkezlerinin güdümünde bir Türkiye, 12 Eylül düzeninin bir sonucudur. Bu düzenle hesaplaşmadan darbecilikle, darbecilerle hesaplaşılamaz.
12 Eylül Anayasasına da, onun bir devamı olan AKP anayasasına da "hayır" diyoruz. Eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasa ancak demokratik katılımın bütün kanalları açılarak yapılabilir. Demokratik katılım olanaklarının önünü açmak üzere başta yüzde onluk seçim barajı, siyasi partiler ve seçim yasaları olmak üzere toplumun siyaset yapma olanaklarını engelleyen tüm yasaların değiştirilmesi ve halkın gerçek iradesinin parlamentoya yansıtılabilmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadele edeceğiz. 
Şimdi "12 Eylül düzeni ile gerçekten hesaplaşmayan hiçbir anayasa değişikliği ile uzlaşmayacağız" deme zamanıdır.
Şimdi "AKP‘nin anayasa değişikliğine HAYIR" deme zamanıdır 

TMMOBSAMSUN İL KORDİNASYON KURULU
World's Top Web Hosting providers awarded and reviewed. Find a reliable green hosting service, read greengeeks review